Bir sis perdesinin ardından
Sanki küçücük bir tepenin sırtından
Gece sihir, gece
İçime süzülen çıngıraklı yılan
Bir sabun köpüğü gibi ellerimden kayıp
Hiçe sayıp varlığımı, bir el gibi uzayıp
Gece sessiz, gece
Hırsız apansız ruhmu çalan
Bir parçası pembe, bin parçası siyah
Pişmanlıklar denizim gibi eyvah
Gece duman, gece
Baştan sona hep yalan
Kurulmuş gözlerime sürgünlüğün kokusu
Farkına varamadığım bir sinsi pusu
Gece sürgün, gece
Vurgun, gece isyan, gece talan